top of page

Fütürizm (Gelecekçilik) Akımı


Birinci Dünya Savaşı başlamadan ortaya çıkan gelecekçilik akımı "geçmişten kopuşu, yenilik ve değişikliğe yönelişi anlatan" anlamına gelir.


Yazın alanında olduğu kadar resim ve yontu (heykel) sanatında da gelenekselleşmiş kalıplara karşı ortaya atılmıştır.

İtalyan yazar Marinetti (1876-1944) ve onun düşüncelerini paylaşan bazı yazarlar, var olan biçimleri ve işlenen temaları terk edip çağdaş anlayışta bir tekniğin sağlayacağı bolluğu, huzuru ve varlığı savunmuşlardır.


İtalya'daki etkisi kısa sürmekle birlikte Fransa, Almanya ve Rusya'da uzun yıllar etkisini göstermiştir.


Gelecekçilik anlayışına göre, şiirde uyak ve ölçü söz konusu değildir. Yalın sözcüklerle ve belirli bir dize biçimi olmadan aktarılan duygular dikkat çekicidir. Bu yaklaşımıyla kendinden sonra gelecek olan dadaizme ve sürrealizme önkoşul hazırlamıştır. Marinetti, sanatçının sokaklardaki kalabalığın içinde olması gereğini çağdaş sanatın bir önkoşulu olarak görür. Artık, konu önemini yitirmiştir. Önemli olan yapıtın kendisidir. Korkusuzluk, tehlike tutkusu, ortaklık ve başkaldırı yeni şiirin temel ögeleri olmuştur.


Gelecekçi yazın, içeriği tümden kaldırmayı değil, onu yeniden gözden geçirmeyi amaçlamıştır. Yenilenmiş bir dünya özlemi vardır. Gelecekçilikte, sözle görsellik kaynaştırılmış ve soyut sanatın ilk adımları atılmıştır. Bu anlamda çağdaş toplumun oluşturulması çabaları dikkat çekicidir.


Fransız yazınında Apollinaire, Cendrars, Larbaud, Max Jacob, Reverdy gibi simgecilik ve kübizmi etkilemiş olan yenilikçi şairler, gelecekçilik akımında da yer almışlardır. Rusya'da Mayakovski'nin öncülüğünü yaptığı gelecekçilik akımı, 20. yüzyılın ikinci yarısında etkisini yitirmiştir.

 

GELECEKÇİLİK BİLDİRGESİ (1909)

Biz, şiirlerimizde tehlike tutkusunu, enerji ve ataklık alışkanlığını dile getirmek istiyoruz. Korkusuzluk, gözüpeklik, başkaldırı, şiirimizin başlıca ögeleri olacaktır. Edebiyat şimdiye dek dalgın hareketsizliği, kendinden geçişi ve uykuyu övdü. Biz, saldırgan devingenliği (dinamizmi), hummalı uykusuzluğu, koşuyu, ölüm perendesini, şamarı ve yumruğu yücelteceğiz.


Dünyanın görkemliliği yeni bir güzellikle zenginleşti; hızın güzelliği. Ateş soluyan yılanlara benzer borularla donatılmış bir yarış otomobili, kükreyen bir yarış otomobili, Samothrake Nike'si heykelinden daha güzeldir.


Savaştan başka şeyde güzellik yoktur. Saldırgan nitelikte olmayan hiçbir eser başeser olamaz. Biz, dünyanın tek sağlığı olan savaşı, militarizmi, yurtseverliği, uğrunda ölünen güzel ülküleri ve kadının aşağılanmasını yüceltiyoruz.


Biz, müzeleri, kitaplıkları, her türlü akademiyi yıkmak istiyoruz. Biz, çalışmanın, zevkin ya da ayaklanmanın harekete geçirdiği büyük toplulukların şiirini söyleyeceğiz; modern kentlerdeki devrimleri yaşayan çok renkli ve çok sesli yığınları söyleyeceğiz; şiddetli elektriğin ayışığı altında yangın gibi parlayan şantiyelerin ve tersanelerin titreyen gece coşkusunu; dev koşucular gibi bir yandan bir yana nehirleri aşan, güneşte bıçak gibi parıldayan köprüleri; ufukları koklayan serüvenci gemileri; üzengisi borulardan yapılmış kocaman çelik atlar gibi raylar üstünde eşelenen geniş göğüslü lokomotifleri; pervanesi rüzgârda bir bayrak gibi çırpınan uçakların akıp giden uçuşlarını söyleyeceğiz.


Bu kırıp geçiren, bu yıkıcı şiddetteki bildirgemizi İtalya'dan bütün dünyaya ilan ediyoruz ve "gelecekçilik"i (fütürizm'i) kuruyoruz; çünkü ülkemizi, profesörlerin, arkeologların, çenesi düşük edebiyatçıların ve antikacıların kangreninden kurtarmak istiyoruz.


F.T. Marinetti

(Çeviren: Bedrettin Cömert)

bottom of page